Blarney Taşı, İrlanda

Küçük Cork şehrinin sekiz kilometre kuzeybatısında Blarney köyü bulunur. Kasabanın yakınında, yaklaşık 90 metre yüksekliğinde, dünyaca ünlü Blarney Taşı'nın bulunduğu Blarney Kalesi bulunur. Her yıl 300,000'den fazla kişi, daha güzel konuşma yeteneği kazanmak umuduyla Blarney Taşı'nı öpmeye gelir.

Bugün ziyaretçilerin gördüğü Blarney Kalesi 1446 yılında inşa edilmiş olsa da, kalenin tarihi bundan iki yüzyıl öncesine dayanıyor. Hikâye, kökeni gizemle örtülü büyülü bir taşla başlıyor. Bir efsaneye göre, Musa'nın Mısır'dan göç eden İsrailoğullarına su vermek için asasıyla vurduğu kayaydı. Başka bir efsaneye göre ise bir zamanlar Yakup'un Yastığı olarak bilinen bu taş, peygamber Yeremya tarafından İrlanda'ya getirilmişti. Bu rivayete göre, Lia Fail veya 'Ölümcül Taş' olarak anılmış ve İrlanda krallarının kehanet tahtı olarak kullanılmıştı.

Bazıları, Davut'un Kral Saul'dan kaçarken Yonatan'ın tavsiyesi üzerine arkasına saklandığı Ezel Taşı olduğuna ve Haçlı Seferleri sırasında İrlanda'ya getirildiğine inanıyor. Ancak bir zamanlar İskoç hükümdarlarının taç giyme taşı olup, daha sonra Aziz Columba tarafından İskoçya genelindeki misyonerlik faaliyetleri sırasında gezici bir sunak olarak kullanılmış olabilir. Columba'nın ölümünden sonra İrlanda'ya getirilerek, kraliyet halefiyetinin kehanet gücü olan Kader Taşı olarak hizmet vermiştir.

Taş ilk olarak Musa, Yakup, İskoç Kralları veya Aziz Columba tarafından mı kullanıldı? Muhtemelen bu asla bilinmeyecek. Taş hakkında en yaygın kabul gören hikâye, 1314'teki Bannockburn Muharebesi'nde (İskoçların İngilizleri yenilgiye uğrattığı bir savaş) İrlandalıların desteğine minnettarlık göstermek için Robert Bruce'un taşın bir kısmını Munster Kralı Cormac McCarthy'ye vermesidir. Cormac McCarthy'nin kalesi Blarney Kalesi'ne dikilen taş, Blarney Taşı olarak anılmaya başlandı. Bir asır sonra, 1446'da Kral Dermot McCarthy, inşa ettiği genişletilmiş bir kaleye taşı yerleştirdi.

Blarney Kalesi'nin inşası, çok sayıda işçi ve yıllar gerektiren muazzam bir işti. Kale, McCarthy klanı ve şövalyeler ile hizmetkarlarından oluşan maiyeti tarafından kullanılmış olmalıydı. Saldırı anlarında güvenlik sağlamak için güçlü bir kale tasarlanmıştı; bunlardan biri, 1646'da Oliver Cromwell'in İrlanda'ya saldırıp kale üzerinde yıkıcı bir etki yaratmasıyla gerçekleşti.

McCarthy ailesi yalnızca etkili liderler ve savaşçılar değil, aynı zamanda İrlanda kültürünün, müziğinin ve sanatının da destekçileriydi. Blarney'de bir Ozan Okulu kurarak İrlanda'nın dört bir yanından akademisyenleri cezbettiler. 1600 yılına gelindiğinde Blarney, şairlerin bestelerini okumak için bir araya geldiği bir Şiir Mahkemesi olarak tanınıyordu; bu bestelerin çoğu orijinal İrlandaca metinleriyle günümüze ulaşmıştır.

Bazı insanlar için Blarney Taşı'nı öpmek zorlu bir fiziksel beceridir. Eskiden, Taş'ı öpmek için insanlar siperin kenarından topuklarından asılırdı. Bir gün, bir hacı arkadaşlarının elinden kurtulup kesin ölüme doğru yuvarlandı. O zamandan beri Taş başka bir yöntemle öpülüyor. Önce sırtınızı Taş'a doğru çevirip oturuyorsunuz, sonra biri bacaklarınıza oturuyor veya ayaklarınızı sıkıca tutuyor. Sonra, demir parmaklıkları tutarak uçuruma doğru iyice geriye ve aşağıya doğru eğilerek, başınız öpülecek Taş'la aynı hizaya gelene kadar kendinizi aşağı indiriyorsunuz.

Bu geleneğin ne kadar süredir uygulandığı veya ortaya çıktığı bilinmemektedir. Yerel bir efsaneye göre, Munster kralı tarafından boğulmaktan kurtarılan yaşlı bir kadın, ona kalenin tepesindeki bir taşı öperse herkesi ikna edecek bir konuşma yapacağına dair bir büyü yapmış.

Ancak Blarney kelimesinin İngilizceye ve sözlüğe ne zaman ve nasıl girdiği biliniyor. Kraliçe I. Elizabeth döneminde, kalenin yöneticisi Dermot McCarthy, sadakatinin kanıtı olarak kalesini Kraliçe'ye teslim etmek zorunda kalmıştı. Bunu yapmaktan memnuniyet duyacağını söylese de, son anda teslim olmasını engelleyen bir şeyler oluyordu. Bahaneleri o kadar sık ve makul hale geldi ki, kaleyi Kraliçe adına talep eden görevli, Saray'da alay konusu oldu. Bir keresinde, McCarthy'nin etkileyici mazeretleri Kraliçe'ye tekrarlandığında, Kraliçe, "Odds bodikins, daha fazla Blarney lafı!" demişti. Böylece Blarney, "hakaret etmeden, güzel sözler ve yumuşak bir dille etkileme ve ikna etme yeteneği" anlamına gelmeye başladı.

Taşın gücünü yineleyen, Ondokuzuncu yüzyılın başlarında İrlandalı bir ozan olan Francis Sylvester Mahony şunları yazdı: